Emre Akbaba transferiyle heyecanlı ve mutlu bir haftayı Göztepe galibiyetiyle
kapattı Galatasaray. Oyun tatmin etmese de 3 puanı hanesine yazdırmayı bildi
Sarı-Kırmızılılar.
Göztepe klasik deplasman takımı gibiydi. Kendi alanını iyi kapatan, çabuk 2-3
oyuncusuyla gol aradı İzmir ekibi. İlk yarıda olmasa da ikinci yarıda başarılı da
oldular fakat gol bulmayı başaramadılar.
Galatasaray’da geçen sezondan farklı olarak sadece Onyekuru vardı sahada.
Nijeryalı oyuncu çabukluğu, sürati ve oyun zekasıyla kalitesini hissettiriyor.
Fernando’nun harika pasında yaptığı gol vuruşu birinci sınıftı. Adeta bu sene çok
iş yapacağım diye haykırıyor genç oyuncu.
Genel itibarı ile çok tempolu bir maç olmadı. Hem sezon başı olması hem de
havaların sıcak olması takımların oyunlarını etkiliyor. Galatasaray geçen hafta
Ankaragücü maçında olduğu gibi bugün de istekli olmasına rağmen çok üretken
değildi. Hatta Göztepe ikinci yarıda net fırsatlar da yakaladı fakat
değerlendiremedi. Galatasaray’ın istediği oyunu sahaya yansıtamamasının ana
sebeplerinden biri Fernando – Donk ikilisi diye düşünüyorum. İkiside aynı tip
oyuncu ve üretkenlikleri sınırlı. Her ne kadar Fernando çok şık bir asist yapsa da
8 numarada sırıtıyor. Eğer iddia edildiği gibi Badou Ndiaye gelirse veya Emre
Akbaba kadroya monte edilirse, Fernando asıl mevkisi olan 6 numaraya
dönebilir. Böylece ileri çıkışlarda yaşanan tıkanma aşılabilir.
Galatasaray ilk yarıyı ileri uçta Eren Derdiyok’la oynadı. Sanırım Fatih Hoca
Gomis’e kırgın bu sebepten de Fransız futbolcuyu kulübede tutuyor. Konunun ne
olduğunu bilmiyorum ama Gomis eğer satılmayacaksa bu takımın net forvetidir.
Eren; İyi niyetli, kendini her zaman hazır tutan, prosfesyonelliği üst düzey olan
bir isim olsa da Gomis esame listesine ilk yazılması gereken oyuncuların başında
geliyor. Fatih Hoca inanıyorum ki en kısa zamanda bu sorunu çözecektir, geçen
sene gol krallığını kazanan Fransız yıldız tekrar ilk 11’e dönecektir.
Hafta içi Galatasaray ve Fenerbahçe’yi birbirine düşüren Emre Akbaba neden bu
denli kıymetli olduğunu oynadığı yarım saatte gösterdi. Hem adam eksiltebilen
hem pas kalitesi yüksek hem de ceza sahası içinde doğru koşular yapan bir
oyuncu profili çizdi. Eğer uyum süresini çabuk atlatırsa çok büyük fayda
sağlayacağını düşünüyorum.
Stoper şart oğlu şart! Galatasaray transfer sezonunun son gününe kadar bir
stoper transfer etmelidir, edecektir. Maicon-Serdar-Ahmet üçlüsüyle bu sezonun
-özellikle de Şampiyonlar Ligi’nin- geçmeyeceği gayet açık görünüyor. Eğer
çabuk, topla arası iyi bir stoper transfer edilebilirse takımın seviyesi bir kaç
kademe üste çıkar. Transfer gerçekleşmezse vay Muslera’nın haline...
Bayram nedeniyle bugün tribünler tıka basa dolmasa da taraftarın yavaş yavaş
Şampiyonlar Ligi havasına girmesi ve stadı hınca hınç doldurması lazım. Geçen
sene olduğu gibi Cim-Bom’un en büyük gücü taraftarı olacaktır.
Herkese sevdikleriyle beraber geçireceği mutlu, huzurlu bayramlar dilerim.
YORUMLAR