Aykut Kocaman’ın bu sezon en büyük sorunu, 2-3 sezondur kadroda yer alıp katkı sağlayamadığı için taraftarın sabır göstermediği isimler olacak. Medya da bu durumu malzeme haline getirecek. Oysa sorunu çözmek, Aykut hocanın başka noktalara odaklanmasını sağlamak yönetimin elinde. Van der Wiel buna en güzel örnek oldu. Kendine kulüp bulsun diye sahaya sürülse bile sabır yoktu tribünlerde. Kaldı ki, sezon başı kadro dışı bırakılmış ve gitmesi istenmişti.
Hasan Ali ve Şener içinde aynı durum geçerli. Geçen sezon bırakın verimli olmayı bir tac atışını bile doğru kullanamayan Hasan Ali ve veya ileri çıktığında geriye dönmekte zorlandığı için takımını tehlikeye atan Şener de bu potada. Aslında, Sturm Graz maçı sonrası Şener’in DSmart mikrofonlarına yeni transferler için açıklama yaparken “Sanki onlar burdaydı da takıma biz yeni geldik gibi bir durum var ortada“ demesi ne kadar eksileri ve yanlışları olduğunu da anlatıyordu.
Daha başka isimler de sayabiliriz. GENÇ SALİH..! veya Aatıf gibi. Tribünler güzel futbol istiyor ve kötü pasa top kaybına ( özellikle bu isimler için ) tahammülleri yok.
Evet, bu sorunun tedavisi zor yaraya dönüşmeden çözülmesi şart görünüyor.
TRABZON VE BEŞİKTAŞ MAÇLARI ÇOK ÖNEMLİ
Aykut hoca sezon başından beri sistemini oturtmaya ve yeni transferleri takıma ülkeye adapte eteye çabalıyor. Bu süreyi ne kadar çabuk kısaltırsa takımını o kadar erken rotaya sokmuş olacak. Valbuena ve Dirar avantajlarını da diğer yenilerin adaptasyonunda iyi kullanıyor. Cagliari maçı ile İsla ve Kameni de o ikiliye katılmış oldu. 17 Ağustos VARDAR maçına kadar haftasonu oynanacak Göztepe deplasmanı uyumu 1-2 adım daha öteye taşımış olacak. Yani demem şu ki ; adamcağız uyum sürecini kısaltma çabası içindeyken STOPER-SOL BEK-10 NUMARA ve GOLCÜ eksiğinin geç giderilmesi onun işine çomak sokmaktan öteye gitmeyecek.
Sezona kadrosu belli, sistemi oturmuş başlayan takımlar yine alıp başını giderse onları kovalamak hiç de hoş olmaz. Kadıköy’de 2.hafta TRABZON 6.hafta BEŞiKTAŞ maçları bu anlamda çok önemli.
YORUMLAR