Gelenek bozulmadı. Aslında maç öncesi bir çok Fenerbahçeli'nin de dahil beklentisi, Galatasaray bu kadar kötü Fenerbahçe'yi yener ve 20 yıllık sürece nokta koymak bir yana, dün Beşiktaş'a yenilen Başakşehir'e 3 puanlık farkla yaklaşmış olur idi. Ama tam tersi sonuç Başakşehir kadar Beşiktaş'a da yaradı.
Bu maç bu kadrolarla başka bir statta başka bir atmosferde oynansa Galatasaray fark atabilirdi. Ama Kadıköy tılsımının mimarı taraftar her derbide duruma el koymayı biliyor.
Maça gelelim. Orta saha mücadelesi ile geçen maçın kilit adamı Hasan Ali oldu. Kırmızı ile atılması Galatasaray'ın uzatmalar dahil 60 dakika kazanmak için avantajıydı. Ama Ali Palabıyık dahil Galatasaraylı futbolcular skoru Fenerbahçe adına da belirleyen taraf oldular.
Diagne nerede, Fegouli nerede, Belhanda ne yaptı? Linnes, Mariano, Onyekuru biraz da Fernando, gerisi çöp.
Fenerbahçe'nin yapabileceği en iyi şey 10 kişi kalmışken maçı berabere bitirebilmekti. Müthiş mücadele ettiler. Dirar, Eljif, Valbuena başta tüm takım fazlasıyla çalıştı. Burası çok önemli.
Ali Palabıyık ise Fenerbahçe'nin bu çabasına çaldığı düdüklerle katkı verdi. Yanlış anlaşılmasın, Fenerbahçe'nin golünün başlangıcında faul var. Topal ikinci sarıdan atılmalıydı. Ha, Fenerbahçe için de yanlış kararlar verdi ama onlar orta sahaya rast geldi.
Ersun Yanal mücadeleci kadrosunu bu maça iyi hazırlamış. Sadece 10 kişi kalınca Onyekuru'yu durduran Dirar'ı sol beke çekmesi faciaydı. Moses yetersiz kaldı ve takım golü ordan yedi.
Al İsmail'i sol beke bozma düzenini. Değişikliklerde takıldığım tek isim Alper oldu. Yahu, o kritik pozisyon var ya, hani uzatma dakikaları oynanırken Soldado'nun sağdan ceza sahasına al da at diye attığı pas. Zajc veya Ayew ikisi de o topa düzgün vururdu. Ne alaka Alper kardeşim.. Onun dışında yönetimi iyiydi Ersun Hoca'nın.
Düşme potasından 5-6 puan uzaklaşan bir Fenerbahçe, bu kez şampiyonluk yarışında olan ezeli dostu ve rakibinin tekerine çomak sokmuş oldu.
YORUMLAR