Bugün bir kez daha görüldü ki, Ersun Yanal’ın 2014 yılında şampiyon olan Fenerbahçe’si, 2020 model Fenerbahçe’den çok daha üstündü ve bir daha o dominant takımı izlemek mümkün olmayacak.
Kalite düşüyor
Elbette Kuyt ve Sow gibi Avrupa liglerinin kalbur üstü kanat forvetlerini bugün almak kolay değil. Caner ve Gökhan belki de o dönemde ülkenin en iyi bek ikilisiydi ve takım temposunu zirveye taşıyorlardı. Elbette organizatör Meirelles, bitirici Baroni ve 5 yaş genç Emre’yi de bugünün şartlarında orta sahaya dizemezsiniz. Ama o dönem Webo ve Emenike kariyerlerinin sezonunu oynarken yine Ersun Yanal’ın maharetleri sayesinde bu kulüp tarihinin en erken şampiyonluğu gelmişti.
Mühendislik hataları
Bu sene ise işler çok farklı gelişiyor. Sezona çok eksikle girdi Fenerbahçe, 8 hafta olmasına rağmen ideal tandem bile henüz netleşmedi. Serdar Sadık Rami üçlüsü yerine haftalarca Jailson o bölgede oynamak durumunda kaldı. Bekleri ise eskisi kadar yırtıcı değil ve solda laternatifsiz. Artık tek bir gol umudu var o da 2 kişilik oynayarak tez zamanda Avrupa’ya kanatlanmak isteyen Vedat. Kanat forvetleri yerine artık kanat orta sahalarla oynuyor Fenerbahçe. Ne Rodrigues ne de Moses gole katkı konusunda beklenen düzeyde değiller. Bir de üstüne takımın futbol aklı en üst düzey oyuncusu Kruse sakatken hücumda iyice zorlandı bugün Fenerbahçe.
Jokerlere güvenen Yanal
Ersun Hoca da formsuz başladı bu seneye. Sakatlıklar onu rotasyona zorlarken o da belli oyuncuları oynatmak adına yap boz tahtasına çevirdi takımı. Ozan ve Tolga onun elinde adeta joker konumuna girdiler. Sağ bek sakatsa Ozan, sol açık sakatsa Tolga derken bugün sağ açıkta Deniz ve Moses kenardayken Tolga ile başladığını şaşırarak gördük. Elbette bu iki oyuncu kendilerine verilen şansı değerlendirmek için çok özverili oynuyorlar. Ama ikisi de ana mevkileri olan 6 ve 8 numaralar dışında Fenerbahçe için ilk 11 oyuncusu olabilecek kapasitede değiller. Vedat’ın ribaundunu güzel tamamlayan Tolga bu sezon ikinci golünü atsa da daha önceki verimsiz ortaları kanat için doğru alternatif olmadığını gösterir nitelikteydi.
Emre’nin inisiyatifiyle gelen galibiyet
Maalesef bu düzende hücumda bitirici olmak, kilit pasları atmak ve rakibi dengesiz yakalamak zorlaşıyor. Neyse ki imdada kaptan Emre yetişti ve topun ona gelmesini beklemek yerine Denizlispor defansını hataya zorlayarak ikinci golü Vedat’a attırdı. Sonrasında ise fiziksel durumu oyunu bitirmesine müsade etmedi ve Fenerbahçe yine kısır hücumlarına devam etti. Bu maç bir uyarı niteliğinde olmalı. Fenerbahçe Emre yaşında bir oyuncunun 26 hafta daha şapkadan tavşan çıkarmasına bel bağlayamaz. Ersun Yanal acilen kanat aksiyonları ve cepheden kaleye yönelen gizli golcüler üzerinden hücum planlarını zenginleştirmeli.
Olumlu istatistikler
Mutlaka galibiyetin arkasından bardağın dolu tarafına da bakmak gerekecek. Fenerbahçe rakiplerinden ortalama 150 daha fazla toplamda ise 500 başarılı pas yapan ve ortalama %30 daha fazla topa sahip olan takım olmaya devam ediyor ve bu alanda zirvede. Bu oyun iştahı kötü oynanan maçların da kazanılması için ileride kilit göstergelerden biri olabilir. Buna ek olarak 13.9 ile ligde maç başına en çok şut çeken takım olması da taraftarın gönlüne su serpecek bir başka istatistik. İkili mücadele kazanma sıralamasında da %54’le bu hafta zirveye çıktı. Öte yandan Ersun Yanal, maçın Fenerbahçe adına en çok top kapan(5) ve en çok ikili mücadele kazanan(15) oyuncusu Serdar’ı da stopere monte ederse ilerleyen maçlarda, bireysel hatalardan yenilen gollerin azalacağı düşüncesindeyim.
Hepinize iyi haftalar dilerim.
YORUMLAR