EROL TOKSOY

EROL TOKSOY


Zaaflar, zararlar, ziyanlar

23 Şubat 2020 - 22:54

Bu sene için kırılma maçı bile değildi aslında derbi. Fenerbahçe Trabzon deplasmanında yenildiğinde şampiyonluk otobüsünün direksiyonunu rakibine vermişti. Alanya beraberliğiyle birkaç koltuk arkaya geçti, Ankaragücü mağlubiyetiyle inecek var düğmesine bastı. En nihayetinde bugün ezeli rakibi karşısında 20 kusur yıllık yenilmemezlik serisini sonlandırarak da şampiyonluk otobüsünden indi. Maç 1-3 bitti ama Ekici’nin füzesi gol olsa ve 2-2 de bitse yazımın ana fikri değişmeyecekti.

Yenilgiler gerçekleri gösterir

Elbette böyle can sıkıcı sonuçlar taraftar olarak hepimizi üzer, yıpratır ve karamsarlığa iter fakat bir anlamda bu sonuç hayırlara vesile oldu. Son yıllarda Fenerbahçe’nin Kadıköy büyüsü şampiyonluktan çok sadece galibiyet getirir olmuştu. Oyuncu ve hoca bazında bazı teknik kusurların üstünü örtmeye bile yetiyordu. Unutmamak gerekir ki meşhur 6-0’ın olduğu sene de takım zar zor 6. Olmuş devre arası hocası değişmiş pek çok oyuncu kadro dışı kalmıştı. Kısacası futbolun Fenerbahçe- Galatasaray rekabetinden daha büyük olduğunu anlamak, teknik ve idari açıdan eksik yerleri acilen tamir etmek için bu mağlubiyet bir fırsat olabilir.

Hocanın kadro ve taktik zaafları

Gelgelelim, bu mağlubiyetin heleki ilk yarıdaki silik ve sinik oyunun da bazı sonuçları olması şart. Burada da oklar önce hocaya dönecek. Bu sene gerek Fenerbahçe aleyhine bolca yapılan hakem hataları gerekse deneyimsiz yönetimin kadro mühendisliğindeki skandal kararları yüzünden Ersun Yanal dezavantajlı bir konumda görevini yapmaya çalıştı. Amma velakin Fenerbahçe’nin bu durumda olmasının en büyük sebebi de onun kadro seçimindeki zaafları oldu.

Yetenek çıtası üst düzeyde olan Ferdi, Ekici, Zajc ve Deniz’den maksimum düzeyde yararlanmak yerine Tolga Ciğerci ve Alper Potuk’la oynamayı deneyen, Alper Potuk’u yanında oturtmak dışında hiçbir maçta hamle oyuncusu haline getiremeyen Ersun Hoca, kadro seçimindeki zaafları yüzünden çok puan kaybetti. İlk devre Alper Potuk için Samandırada oturtulan Ekici bu maça kurtarıcı olarak giriyorsa hoca önce kendine dönüp bakmalı. Üstüne üstlük önceki yıllarında yarattığı üst düzey kondisyonla rakiplerini paramparça eden hücum iştahı yüksek takım oyununu da bu kadroda hayata geçiremeyince Fenerbahçe bütün virajlarda yara aldı.

Şu an hoca Türkiye Kupası için görevinin başında kalacaktır ama seneye lig için takımın başında olur mu sanmam. Çünkü 1 koca sezonu ziyan etti.

Yönetimin zarar tablosu

İkinci konu bu köşede sıkça dile getirdiğimiz yönetim zaafiyeti. Bendeniz Teknik Direktörlük konusunda Ersun Hoca’ya, başkanlık konusunda ise Ali Koç’a sonsuz destek vermiş bir taraftar olarak yönetim karnesinde, hoca karnesinde olduğundan daha büyük hayalkırıklığı yaşıyorum. Biz Ali Koç’u Fenerbahçe’nin başında görmek isterken bir önceki yönetimin maddi ve manevi hatalarını asla yapmayacağını düşünmüştük.

Manevi tarafı uzun uzun tartışılır ama maddi tarafta özellikle oyuncu transferi konusunda maalesef Ali Koç yönetimi eski yönetim kadar ciddi hatalar yapıyor. 1.5 senede, 4 tane yabancı stoper alıp 3’ünü gönderip bugün hala derbiye Jailson-Serdar tandemiyle başlanması transferde ciddi zararlar yaşandığının en büyük kanıtı olmalı. Bu açıdan da, kendi cebinden Fenerbahçe’ye çok ciddi katkılarda bulunan Ali Koç’un, transfer konusundan sorumlu ekibini değiştirmesini ve geliştirmesini acilen tavsiye ediyorum. Aksi takdirde seneye hakemler değişmeyeceği için sadece hocayı değiştirerek zararların ve ziyanların önüne geçmek mümkün olmayacak.

Son olarak, Galatasaray taraftarlarını bu galibiyet için kutlar ama lehlerine yapılan hakem hataları olmasa buralarda olamayacaklarını bilmelerini isterim. Zaten Şampiyonlar Ligi performansları da beni haklı çıkarır nitelikte.

Herkese iyi haftalar dilerim 

YORUMLAR

  • 0 Yorum