Yine oyun istikrarından yoksun bir Fenerbahçe izledik. Kazandı mı ? Evet. Düşme potasından uzaklaştı mı ? Evet. O zaman gerisi hikaye diyorsak ona da saygı duyarım. Ama bu koskoca Fenerbahçe'nin bakış açısı olamaz.
Sadece günü kurtarmak isteyenlerin karakterini ortaya koyar. Ve bu argüman ile yola devam edenler de yeni sezona Comolli ve Ersun Yanal ile devam eder. Malesef, vizyon özürlü küçük insanlar diyorum ben onlara.
Zaten lige veda etmesi neredeyse kesinleşmiş ve bunun rahatlığı ile prestij maçlarını oynayan rakibi karşısında iki farklı 45 dakika izledik. Takımı yavaşlatan, pas trafiğini daha çok geriye ve yanlara kullanmayı tercih eden Mehmet Topal'ın erken sakatlanıp çıkması sistemin Jailson'lu bir defansif orta saha anlayışına dönüşmesini sağlamış oldu. Bu da Fenerbahçe'nin kanatlardan bol bol atak yapmasını sağladı.
11. dakikadan itibaren 4-1-4-1 e dönmek, Moses ve Valbuena ile bol kanat organizasyonları Akhisar'ı adeta bunalttı. Tek taktiği sağlam defans ve Manu ile hızlı hücum olan Ege ekibi adeta dağıldı. Soldado penaltıyı kaçırmasa daha doğrusu Fatih o topu çıkaramasa maçın 2.yarısına 3-0 ile başlayan FB'yi daha çok motive edebilirdi. Soyunma odasına 2-1 gidilince Ersun Hoca'nın da planları değişti ve takımı orta sahada çok top yaparak kontrollü oynamaya zorladı.
Valbuena, Eljif, Hasan Ali,Isla, Jailson, Moses ve Dirar özellikle ilk yarının iyileri oldular. Ama 2.yarı üretmeyi bırakın koşmakta alan daraltmakta zorlanan bir FB var dk sahada. Durum öyle olunca da Akhisarlı oyunculara moral geldi. Ama bu moral sonucu değiştirmediği gibi, Akhisar ligden düşmesi garanti olan ilk takım ünvanına almış oldu.
Fenerbahçe için kritik viraj tam dönülmüş diyemeyiz. Ancak direksiyon kontrolünü az da olsa sağlamış oldular.
Yine yazıyorum hep yazacağım. Eğer önümüzdeki sezon da Comolli ve Ersun Yanal olacak ise bu takımın şampiyonluk hedefi asla gerçekleşemeyecektir
Bilgilerinize Mr. Koç...
YORUMLAR