Gelelim maça... Burak, Onur kadro dışı, genç Uğurcan kalede, genç Hüseyin stoperde. Sıkıntılar üst üste gelmiş ve Ünal Hoca'nın bu maçın skoruna göre de geleceği belli olacak. Durum böyle iken ve hazır rakip de Fenerbahçe iken Trabzon taraftarının tribünleri tıka basa doldurup takıma tam destek vermesi oyuncuları inanılmaz itti. Kolay değil 8 yıldır evde kazanamadılar. Ama bu gece onlar için her yönüyle hazırdı. Yalnız Trabzonspor 11'i değil, Fenerbahçe'nin 7 futbolcusu da onlara destek için hazırdı. Harun başta olmak üzere ( ki farkı önledi ) Skrtel - Roman- biraz Hasan Ali ve biraz da Isla farkı önlemek için çırpındılar ama gerisi tamamen ÇÖP'tü.
Bakın Harun olmasa Trabzonspor yılların acısını bu gece fazlasıyla çıkarabilirdi.
Trabzonspor 12 haftada atamadığı şutun 2 katını bu maçta attı. Topal-Eljif ne yaptılar ÇÖP Adamı oynadılar. Ne savunmada doğru kademe yaptılar ki Topal'ın tek bildiği Roman ve Skrtel'in arasına girip 3. stoper olmaktı Yusuf Yazıcı da onun geriye çekilmesinden yararlanıp Harun'u şut yağmuruna tuttu.
Maç boyunca ne Ayew ne de Valbuena ikisi de ÇÖP'tü. Ne top tutabildiler ne doğru pas trafiğine girdiler. Valbuena'nın kaybettiği veya ezdiği her top Harun'a patladı.Ya Slimani, Sosa'nın golünden önce 2 metre yanındaki Barış'a topu atamayınca Sosa'ya asist yapmış oldu.
Frey gol attı ama kaybettiği toplar o golü karşılamıyor. Belki 2. gol fırsatını doğru kullanabilmiş olaydı yarın yine manşetlerde ve kahramandı. Ha bu arada Fenerbahçe kazara 2. golü bulsa Ünal Hoca da gece tesislerdeki eşyalarını toplar yarın da istifa ederdi o ayrı.
Şimdi detaylardan sıyrılıp genele dönelim. Koeman'a sormak lazım "Taktiğiniz neydi?" diye. "Takımınızı 15 gün bu maça Nasıl hazırladınız?" diye. Bence Koeman bu maçta sınıfta kaldı.
Bir takım maç boyunca üst üste 7-8 pas yapamıyor ise, topu 2.-3. bölgeye taşıyamayacak kadar ÇARESİZ ise bunun sorumlusu o takımın Teknik Direktörü'dür. Koeman benim gözümde sınıfta kaldı.
İki saptama ile bitireceğim.
Önce, Fenerbahçe karşısında alınan sonuç Trabzonspor için Kayseri deplasmanına kadar güllük gülistanlık bir ortam yaratır. Ancak Abdülkadir, Yusuf, Sosa, biraz Pereira ve biraz da Novak ile nereye kadar. İkincisi, bu kadrosuyla bu oyun mantığı ve bu teknik adamıyla Fenerbahçe puan tablosunda doğru yerdedir.
Gelelim HALİL UMUT MELER'e. Bütün ev sahibi takımlara tavsiye; maçınızın hakemi Halil Umut Meler ise her ikili pozisyonda kendinizi bırakın maç genelinde yüzde 95 faul alırsınız. Ama deplasman takımıysanız ne yapın edin ayakta kalın, faul alamazsınız.
Çünkü Halil Umut Meler bilemediği, çözemediği bu durumu tribün avantajı ile ev sahibine kullanıyor. Maçı bir kafanızda canlandırın lütfen, en belirgin örneği 23.dk da yaşandı. Abdülkadir - Eljif mücadelesinde hiç bir şey yokken faul sonrası penaltı geldi.
Bir hakem için sonucu etkilemek budur işte.
YORUMLAR