Cocu, Beşiktaş’a karşı çıkardığı onbiri Rize’de bozmadı.
Puan tablosundaki yerine bakarak bir takımın oynanacak bir maçtaki gücünü ölçmek mümkün değil. Öyle olsaydı, maç yapmaya gerek yoktu.
Ancak takımların oynanacak maçtaki gücünü başka yönlerden ölçebiliriz. Fenerbahçe dendi mi birer “aslan parçası” olan futbolcular ve “muzaffer komutan” rolüne soyunan teknik direktörler, varını yoğunu bir maçlık ortaya koyunca, beklenmedik sonuçlar alınabiliyor.
Daha ilk maçına çıkacak olan teknik direktör Okan Buruk, Fenerbahçe maçını Rizespor için bir “çıkış” maçı olarak gördüğünü dile getirdi. Çünkü kimi teknik direktörler için, bunların başında Okan Buruk gelir, Fenerbahçe’den özellikle 3 puan koparmak, bir ömre bedel!
Ama bir başka takıma giden üçer puanlar, hiç mi hiç önemli değil. Nasıl olsa Fenerbahçe’den alınan, kombine devri misali, bir başkasına devredilmiş oluyor!
*****
Cocu, ilk düdük çalana kadar haklı, eli kolu bağlı olabilir.
Ama ilk düdük çaldıktan sonra, bütün sorumluluk Cocu’nundur. Oyunu okumak, ona göre “taktik” geliştirmek; “hazırlık maçı” havasından kurtulmak…
Sahaya çıkana kadar, kararları kim/ler veriyor; onu ancak, gidişe bakarak tahmin edebiliriz. Adı üstünde tahmin; gerçek payı taşır da taşımaz da…
Sahaya çıkan onbirin kaleden başlayarak bir iş yapamayacağı görülüyor. Eskileri bırakalım bir yana, onları zaten beğenmeyen beğenmiyor, ya yeniler ne yapıyor?
Konya’da birkaç kurtarışla öne çıkan Harun Tekin, Bursa’da oynadığı gibi oynamıyor. Buna karşın Volkan Demirel, “kulübe mahkûmu”. Oldu olacak, tribünde otursun daha iyi.
Futbolcuların maç içinde ürkekliği, saha dışında yaşananların yansıması mı desek mi demesek mi?
Futbolcular için de “Git, gitsin, gitmezsen…” yollu türkülerin kalanları da etkilememesi mümkün mü?
Fenerbahçe, “kent takımı” değildir; takımın havasını bozacak söz ve eylemlerden uzak durulmalıdır.
*****
Son Doğru…
Fenerbahçe nasıl düze çıkacak?
Sorunun muhatapları bunun yanıtını mutlaka vermeli.
“Değişim” sloganı doğrultusunda yapılan değişiklikler, görülüyor ki, taraftar açısından üzüntü verici…
Rizespor’dan 11 dakikada 3 gol yemek (dk. 30 Vedat Muric, dk. 35 Aminu Umar, dk. 41 Samudio), öyle sindirilecek bir durum değil.
Fenerbahçe’de gol sıkıntısı, rahat gol yeme lüksü (!) var.
7 maçta 6 gol atıldı, 10 gol yendi.
Not: (Soldado yine ortalarda yok. Geçen hafta, Araplara satılmak konusunda bir haber vardı, yalanlandı. Ama sakat mı, hasta mı, kulübün verdiği bir ceza mı var? İşte bunlarla ilgili bir açıklama yok. Gol sıkıntısı çekilirken adı golcüler arasında anılan Soldado’nun durumunu gel de merak etme!)
Son söz:
Fenerbahçe, “kent takımı” olmadığı gibi, Fenerbahçe’de olmak da, asıl işi dışında bir “düşkü” değildir.
YORUMLAR