TURGUT ÇELİK

TURGUT ÇELİK


Yazık oldu Fenerbahçe'ye...

03 Şubat 2020 - 19:24 - Güncelleme: 03 Şubat 2020 - 21:04

Öyle bir ortamda yaşıyoruz ki…

Kurallar, yasalar, yönetmelik maddeleri “adamına göre” işliyor. Böyle olunca da “arkası” olan, daha açıkçası, gücü elinde olanın arka çıktığı el üstünde… Ona hiçbir şey olmuyor, gidişte bir aksama olmadığı sürece de olmayacak.

O zaman?

Gel de haktan hukuktan söz et!

Edemezsin!

Edebiyat akımlarından Klasisizm’den Romantizm’de geçiş yaşanıyor sanki!

Nasıl mı?

Klasisizm’e tepki olarak doğan Romantizm, kuralcılığın yerine kuralsızlığı getirmişti.

Bugün futbolda da tam kuralsızlık, keyfilik, “ben yaptım”, “ben yaparım”, “ben yaptırtırım olur biter” anlayışı sürüp gidiyor.

Futbola hükmeden, yasaya göre özerk, ama uygulamada özerkliğin zerresini göremediğimiz bir TFF var.

TFF, bütün alt birimleriyle sınıfta kaldı. Bu abartı, yerine göre bir “suçlama” olarak görülse de, uygulamalar, kulüplere, futbolunun içindekilerine bakış, bunu gösteriyor. 

*****

Yazık oldu Fenerbahçe’ye…                                                   

Daha 40. saniye dolmadan Kruse’nin ayağından golü bulan Fenerbahçe, ataklarıyla başka goller bulacağı izlenimi uyandırıyordu.

Yenen iki golde hata vardı desek de, genelde iyiydi Fenerbahçe. Yakalanan fırsatlara bakıldığında, direkten dışarı giden bir kafa vuruşu dışında, Trabzonspor’un üçüncü golü atacak bir durumu var mıydı? 

Sonuçta skoru belirleyen golde hakem eli vardı. Auta çıktığı açıkça görülen top, korner atışıyla geldi, dolandı, ağarla buluştu, Trabzonspor’u 3 puana taşıyan gol oldu.

Vedat, Tolga ve Kruse ile toplamda 4 önemli fırsat yakaladı Fenerbahçe. Kaçan fırsatları savuşturan kaleci Uğurcan olsa da, o an biraz beceri olsa Trabzon seferi bir başka olacaktı.

Olmadı ama… Olacağa benzemeyeceği de 90+2’de açıkça görüldü.

Sahada hakem, Riva’da VAR, bildiğini okudu.

Oysa VAR, hataları, gözden kaçanları giderecek, hakemin kararsızlığını karara bağlayacaktı. Gel gör ki Passolig’in hayal dağıtmasından farksız oldu.

90+2’de Vedat Muriç’in attığı gol, Kruse’nin kaleci Uğurcan’a faul yaptığı gerekçesiyle geçersiz sayıldı. Oysa Uğurcan’a dokunan yok, Uğurcan topu elinden kaçırdı, faul yapılmış gibi yattı.

Golden önce çaldığı düdükle VAR’ı devre dışı, işlevsiz bırakan Ali Palabıyık, bu kararıyla öteki hakemlere yol göstermiş oldu. 

Ali Palabıyık’ın kasıtlı düdüğüyle Fenerbahçe bir puandan yoksun kaldı; Trabzonspor, havadan iki puan aldı.

Sözün özeti:

Yazık oldu Fenerbahçe’ye, Ali Palabıyık sonuca etti, Fenerbahçe’yi puansız bıraktı.

*****

Sona Doğru…

Stat girişinde, asla olmaması gereken küfürbaz kişilerin niye orada olduklarını Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, ne güzel açıklıyor:

"Protestoları Ali Koç'a sorun isterseniz. Buna sebep olan ben değilim." 

Siyasilerin gövde gösterisi yaptı yerde o Ağaoğlu, öyle güzel konuşuyor ki, hayranlık duymamak elde değil! 

"Bu maç şunu gösterdi, oynarsanız hakemi de yenersiniz. Oynadık, hakemi de yendik. 'Devlet yardımı' diyorlar; unutuyorlar; bize Allah yardım ediyor. Allah her zaman doğru ve dürüstün yanındadır.”

Bu cümlelerin hiçbir mantıklı yanı yok. İşimiz cümleleri açmak, yorumlamak olmasına karşın, bunları açmaya hiç gerek yok! Bunları açmak, doktorluk iştir!

YORUMLAR

  • 0 Yorum